Image Description
Dilara Koca
20.03.2024

Kurumsal Örgüt ve Sürdürülebilirlik

Örgütler, sistemsel işleyişin zorunlu unsurları olarak görülebilirler.

Image Description
“ Ekolojik sistemler kuramı Urie Bronfenbrenner tarafından ortaya konmuş ve geliştirilmiştir.“

Urie Bronfenbrenner’e göre insan varoluşu büyük ölçüde içinde bulunduğu sistemler ve bu sistemlerin birbirleriyle etkileşme biçimi tarafından belirlenmektedir. Burada sistemden kastedilen bireyin etkileşim içinde olduğu en yakından en uzağa olmak üzere mikrosistem-mezosistem-ekzosistem-makrosistem-kronosistem olarak adlandırılan beş katmandan oluşan bir ilişki çemberidir. Mikrosistem en temel ve bireye en yakın sistem olmakla birlikte Makrosistem toplumsal ve kültürel düzeydeki etkileri içeren daha geniş, uzak sosyal ve tarihsel bağlamı ifade eden tasarımları (toplumun inanç sistemi, kaynakları, tehlike ve fırsatlar) içermektedir. Bireyin etkileşim içinde olduğu bu mekanizma, belli bir amaca hizmet etmek için oluşturulan grupları da şekillendirmektedir. TDK tarafından ortak bir amacı veya işi gerçekleştirmek için bir araya gelmiş kurumların ya da kişilerin oluşturduğu birlik olarak tanımlanan örgüt/örgütler; birbiri ile ilişkili parçalardan oluşan, girdi ve çıktısı olan ve bir amaçla işleyen yapılar olduğundan sistem/sistemler olarak görülebilir. Örgütler de amaçlı yapılar olarak girdi, işlem ve çıktı sürecini işleten yapılardır. Örgütler bu işleme süreçlerini insan unsuru ile gerçekleştirirler. Dolayısıyla bir örgüt aynı amaçlara ulaşmak üzere bir araya gelen çalışanlarının bireysel katkılarının üstünde daha güçlü bir etkiye sahiptir. Örgütler sistemsel işleyişin zorunlu unsurları olarak görülebilirler. Örgüt olarak kurumlar amaçlarını gerçekleştirmek üzere belli bir çevrede, iletişim ve etkileşim içinde tanımlanmış rol ve görev yapılarıyla var olurlar. Kurum örgütleri girdilerini toplumdan alması ve çıktılarını yine topluma vermesi nedeniyle toplumsal yapıyı sürdüren açık sistemlerdir. Her sistem amaçları ile var olduğundan sistemler varlığını gerçekleştirebilmek ve sürdürebilmek için üretim faaliyetini icra etmek durumundalardır. Sistemler çıktılarını verdiklerinde işleyişte ve çıktıda meydana gelen sorunlar hakkında dönüt üretirler. Kendilerini yenilemeyip iyileştirmediklerinde güç yitimi yaşamaya başlarlar. İçinde bulunduğu ekolojik sistemlerden hem etkilenen hem de sistemleri etkileyen olarak çevrenin kendisini beslemesi ve hayatta kalmasına karşılık olarak sistemler ya çevreye uyar ya da çevreyi kendi sistemlerinin devamlılığı için uygun hale dönüştürmeye başlar. Bireyin içinde bulunduğu ekolojik sistemlerle varoluş dönüşümünün örgüt oluşumuna ve kendinden daha güçlü bir etki yaratan örgüt olarak tekrar çevresini dönüştürme etkisinin serüveni kısaca bu şekilde özetlenebilir. Tam burada yani çevreyi, ilişkili olunan ekosistemi dönüştürme bölümündeki çıktılardan biri son zamanlarda sıkça duyduğumuz sürdürülebilirlik meselesidir. Sürdürülebilirlik ilk olarak ekolojik bir terim olarak karşımıza çıkmakla birlikte günümüzde sosyal koşulları, ekonomiyi ve toplumsal konuları da içinde barındırır. Dolayısı ile sürdürülebilirlik kavramı bugünkü anlamında özü itibari ile bütünsel bir bakış açısıyla bakmayı gerektirir. Sürdürülebilirlik bugünkü ihtiyaçlarımızı yarının kaynaklarına zarar vermeden içinde bulunduğumuz sistemler ile mutualizmi benimseyerek karşılamaktır. Bunu gerçekleştirirken izlenen yol ise Sürdürülebilirlik yöntemi olarak adlandırılır. 

Kurumsal örgütler için sürdürülebilirlik; şirketin faaliyetlerini çevresel, sosyal, ekonomik ve toplumsal konularda etkilerini göz önünde bulundurarak sürdürebilme yeteneği olarak tanımlanır. Günümüzde sürdürebilme yeteneğinin tüm şirketler tarafından benimsenmesi ve geliştirilmesi hem makrosistem hem de kronosisteme uyum açısından önemlidir.Forte olarak bizler kurumsal sürdürülebilirliğin hem bugünümüz hem de yarınlarımız için önemli olduğunun farkında olarak sürdürülebilirlik yöntemimiz dahilinde pek çok faaliyet gerçekleştiriyoruz. Sürdürebilirlik kavramının herkesi ilgilendiren bir konu olmakla birlikte Forte Ailesi olarak konunun öneminin benimsenmesinin ve gereklerinin yapılması noktasında farkındalıkları ilk olarak kendi mikrosistemimizde başlattık. Sürdürebilirliği organizasyonumuzun ve faaliyetlerimizin tüm alanına entegre ederek bütünsel bakış açısını ilişkili olduğumuz tüm sistemler çerçevesince gerçekleştirdik. Kurumsal sürdürülebilirlik ilkelerimiz doğrultusunda gerçekleştirdiğimiz şirket içi ve şirket dışı faaliyetlerde, makrosisteme uygunluk kapsamında kalite politikamızı, çalışanlarımızın var olan potansiyellerinin en iyi versiyonuna mutlulukla ulaşmaları için İnsan kaynakları politikamızı, sürdürülebilir güvenli, sağlıklı ve huzurlu çalışma alanlarının oluşturulması için; İSG politikamızı, çevre dostu olma ve biyosistemlerin sürekliliğini sağlamak amacı ile ÇYS politikamızı, Kurumsal Bilgi ve kişisel Veri Yönetimi ve Güvenli veri transferleri için BGYS ve KVYS politikalarımızın uygulanması konusunda da bütüncül bakış açımızı ön plana çıkartıyoruz.

KAYNAKÇA 

Akgeyik,Tekin “İnsan Kaynakları Yönetimi Boyutuyla Kurumsal Sosyal Sorumluluk (Bir Alan Araştırması)”, Sosyal Siyaset Konferansları Dergisi, (2010), s.65-106. 

Aktan,Can "Kurumsal Sosyal Sorumluluk" Mercek, Yıl 11, Sayı 41, (2006), s.54-67. 

Balı,Selçuk ve Cinel,M.Ozan "Bir Rekabet Aracı Olarak Kurumsal Sosyal Sorumluluk" ODÜSosyal Bilimler Enstitüsü, Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi, C.2, S.4 (2011). 

Bansal,PratimaEvolving Sustainabily: A Longitudinal

Share: